2018 yılında büyük ekranda erkek karakterler baskın olmaya devam etti. Filmlerin yalnızca % 35'i 10 veya daha fazla kadın karakter içeriyorken,% 82'si 10 veya daha fazla erkek karaktere sahipti. Kadınlar, tüm karakterlerinin% 35'ini oluştururken, 2017'de% 34'ten 1 puanlık bir artış meydana geldi.
Centre for Women in Television and Film internet sitesinde yayınlanan araştırmada 2018 yılının en çok hasılat yapan 100 filmi incelendi. Bu incelemeye göre, sinemada yer alan karakterlerin sadece yüzde 35'ini kadınlar temsil ediyor. 2016 yılında ise bu rakamlar yüzde 29'u gösteriyordu. En az bir kadın yönetmen ya da yazarın çalıştığı filmlerde yüzde 57 kadın oyuncu yer alırken, erkek yönetmen ve yazarların çalıştığı filmlerde yüzde 21 kadın oyuncu bulunuyor.
Özellikle erkek yönetmenlerin kadın yönetmenlerden daha fazla olması erkek bakış açısını beyazperdeye yansıtıyor. Feminist film kuramına Laura Mulvey tarafından kazandırılan 'Male Gaze' kavramına göre, kamera erkeğin gözüyle görüyor. Bu bakış açısına aracı olan kamera, kadını bir materyal ve obje olarak sergiliyor.
CİNSİYETÇİLİK NEDİR?
Cinsiyetçilik, bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan görüş ve ideolojidir. Genellikle kadın ve onun cinselliğini hedef alır. Bunun nedeni de erkek egemen toplumlarda hep kadınların baskı görmesidir. Dünyanın her yerinde kadına çocuk bakmak, kocasına iyi bir eş olmak, ev işlerinden kadını sorumlu tutmak gibi roller verilmiştir. Bütün medya ağlarında bu cinsiyetçi yaklaşımı görebiliriz.

0 Yorumlar