Bir Moda Devinin Tarihi: Gucci

Moda severler ya da aborjin kültüründe giyilen kıyafetlerin Batı’ya nasıl uyarlandığını düşünenler... Bütün düşüncelerinizi bir kenara bırakın ve bu ikonik markanın tarihine tanık olun.



Gucci’nin mimarı Guccio Gucci, 1881 yılında Florasan’da dünyaya geldi fakat gençliği Londra’da geçti. Aslında estetik algısını şekillendirdiği yer de Londra oldu. İngiliz lüks kültürünü İtalyan el işçiliğiyle harmanlamayı hayal eden Guccio Floransa’ya geri dönerek dünyanın en büyük moda evi olan Gucci markasını 1921’de kuruyor. Deri ve kaliteli hizmet anlayışında büyük bir iddiası olan Guccio, 1932 yılında ilk loafer ayakkabısını piyasaya sunuyor. İkonik ‘’Bamboo’’ çantaları ise adeta markanın imzası haline geliyor. Guccio’nun ölümünden sonra Gucci şirketinin yönetimi Gucci erkeklerine kalıyor ve bu dört erkek kardeş aile şirketlerini Londra, Paris ve New York’ta açtıkları Gucci mağazalarıyla dünyaya tanıtıyorlar.

İlk Gucci mağazası 1921 yılında Floransa'da açıldı.

90’lı yıllarda dünya çapında önlenemez imitasyon üretimi birçok markanın prestijini zedelemeye başlasa da, 1994 yılında Tom Ford Gucci’nin başına  geçerek markanın imajını kurtarıyor. Ford kariyerinin başlarında Gucci’ye sahip olduğu vizyonuyla Altın Çağı’nı yaşatıyor. Tom Ford’dan sonra kreatif direktörlüğü üstlenen Frida Giannini, başarılı dokuz yılın ardından, 2015 İlkbahar/Yaz koleksiyonuyla Gucci hikayesini noktaladı. Artık her vitrinde, ayakkabı, çanta hatta elbiselerde gördüğümüz nakışlar yükselişini ise Gucci’nin 2015 Sonbahar/Kış Koleksiyonuna borçluyuz. Alessandro Michele ise şimdilerde Gucci imparatorluğunu sürdürüyor. Ve o da hayvan motiflerinden romantik çiçeklere kadar nakış kullanmayı eksik etmiyor. Moda sadece Gucci değil belki ama Gucci kesinlikle moda!

0 Yorumlar