BU ''CAMP'' BAŞKA CAMP


Her yıl farklı temalarla, moda sektörünün en seçkin etkinliği olarak karşımıza çıkan Met Gala, bu sene temasını Susan Sontag'ın Camp: Notes on Fashion makalesinden ilham aldı. 




New York'taki Metropolitan Müzesi'nde 1948 yılından beri düzenlenen Met Gala her davette olduğu gibi önce kokteyl ile başlar. Sonra davetliler kırmızı halıda boy gösterir ve pozlarını verdikten sonra müzedeki sergi alanını gezerler. Davet, yemekle birlikte devam eder ve performanslarla sonlanır. Ama bu daveti diğerlerinden farklı kılan bir özelliği var. Met Gala için her sene farklı bir tema belirlenir ve katılanlar bu temaya uygun giyinir. Yani bir maskeli balo gibi düşünebilirsiniz. Herkes tabii ki de bu temaya uymuyor ama takdir edersiniz ki o yıl en çok konuşulanlar temaya uyan ünlülerin görünümleri oluyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl Katolik teması seçilmişti ve Rihanna Maison Margiela tasarımı Papa kostümüyle katılmıştı. Bu senenin teması ise yazar, eleştirmen ve insan hakları savunucusu Susan Sontag'ın Camp: Notes on Fashion adlı makalesinden geliyor.

Camp kelimesi okuyan hemen hemen herkesin aklında bildiğimiz kamp teması canlansa da aslında bu kelime moda için, doğallığın tam tersini yansıtıyor. Camp, Fransızca ''se camper'' yani şaşkınlık uyandırmak anlamına gelen drag kültürüne ait bir kelimeyi temsil ediyor. Kırmızı halıda her biri birbirinden daha çarpıcı ikonik görünümlerin aslında yaratıcıları queer kimlikler. Camp estetiğini oluşturmak için, sanatın ciddiyetini ve cazibesini yanlış ve aşırı ölçüde kullanmak gerekiyor. Peki bu ne demek? Cinsiyetçi görünümlerin yıkılması; yani erkeğin kadınsı, kadının erkeksi görünmesi camptir. İki biyolojik cinsiyetin bir giyside buluşması da camptir. Camp sadece abartılı giysilerden ibaret değildir, bir performans gerektirir. Met Gala 2019'dan kırmızı halı tarihine damga vuran görüntülerden bazıları:

Billy Porter
 


Janelle Monae


Ezra Miller

Lady Gaga


Zendaya




Seneye görüşmek dileğiyle...

0 Yorumlar