Musevilerin 17. yüzyılda yerleşmeye başladıkları Kuzguncuk, kutsal topraklara varılmadan önceki son durak olarak gösteriliyor.
Kuzguncuk'un Museviler için önemi nedir?
Kuzguncuk ilk olarak Yahudilerin yerleştiği bölgelerden birisi. Bu yüzden çok önemli. Bir de eski zamanlarda Kudüs'e gitmek kolay değildi. Dolayısıyla özellikle Orta Avrupa'da yaşayan Yahudiler Kudüs'e gidemedikleri için Kudüs'e en yakın toprak burası diye buraya gelirlermiş ve kendilerini hacca, Kudüs'e gitmiş gibi görürlermiş. Birçok kişi de burada gömülmeyi vasiyet etmiş.
Daha önce konuyla ilgili araştırma yapıldı mı?
20 sene evvel buraya Amerika'dan bir grup geldi. Bunlar, bütün dünyadaki Yahudi mezarlıklarını dolaşıyorlarmış. Taşların üstünde eskiden Aramice yazılırmış. O dili okuyabilmek baya bir sorun. Bu grup, buradaki mezar taşlarını okudular. 20 sene önce 630 senelik mezar taşı buldular. Ben kendi soy ağacımı çıkarttım. 1865'te Kuzguncuk'ta çok büyük bir yangın olmuş, Dağbaşı Hamamı yangını diye geçer. Orada tüm evraklar yanmış. Buna rağmen ben kendi atalarımı büyük büyük babalarımı 210 sene evveline kadar bulabildim. 1808'e kadar gidebildim. Benim ceddim buralı, doğma büyüme Kuzguncukluyum. Kim bilir, onların eskileri de vardır tabi. Ama kayıtları bulamadım.
Araştırma bir sonuca vardı mı?
Gittikten sonra bize liste verdiler. Biz kendimize bir arşiv yaptık. Kim, nerede yatıyor, kaç yıldır yatıyor diye. 1920'lerde Kuzguncuk'ta oturup da Marsilya'ya giden bir ailenin torunları merak etmiş, büyük babalarının yazılarını bulmuşlar ve buraya geldiler. O gün bu listenin faydasını gördük. Mezarlığa götürdük, büyük babasına dua etti. Dedemin ismini buraya yazdırabilir miyiz dedi, onu yaptırdık. Geçen sene Fransız biri geldi o da. Büyükbabası burada doğma büyüme o da 1930'da Paris'e yerleşmiş. Soy ağacını çıkardı bana gösterdi.
“Göç edenlerin torunları geliyor”
Atalarını bulmaya gelenler çok oluyor mu?
Daha önce burada yaşayıp göç edenlerin torunları çok geliyor. Bir tanesi çok dokunaklı. 1910 ile 1930 yılları arasında arkadaki caminin orada bir evli çift oturuyormuş ve tek kızları varmış. Kız 6 yaşında ikinci kattan camdan düşmüş, ölmüş. Annesiyle babası bu acıya dayanamayıp kalkıp gitmişler. Seneler sonra orada bir çocukları daha olmuş. Onun da çocuğu geldi. Benim babamın bir kız kardeşi varmış, camdan düşmüş ölmüş dedi çok enteresan şeyler öğreniyoruz. Daha önce burada yaşayıp göç edenlerin torunları çok geliyor.
Sizin kökeniniz de mi İspanya'ya dayanıyor?
Son senelerde İspanya kovdukları Yahudilerden özür dileme amacıyla İspanya'dan ayrılan Yahudilere pasaport vermeye başladı. Ben müracaat etmedim açıkçası, çünkü benim düşünce tarzım farklı. Pasaportu vermek için İspanya'nın milli bayramlarını öğrenme, oradaki Dışişleri Bakanı'nın ismini öğrenme şartı koşuluyor. Ladino denilen eskiden İspanya'dan gelen Seferad Yahudilerinin kullandığı dilin imtihanına girmek gerekiyor. Sen benden özür dilemek istiyorsan niye bana böyle bir sınav öngörüyorsun? O zaman de ki bana Yahudi olduğunu ispat et, Hahambaşılık'tan bir kâğıt getir Yahudi olduğuna dair, ben sana pasaportunu vereyim. Bu yüzden ben müracaat etmedim ama benim çocuklarım müracaat ettiler. Benim soyadım Kudüs'ten gelenler anlamını taşıyor ve benim soyadıma İspanya'da rastlanılmadı. Dolayısıyla onlar hep eşlerinin soyadıyla müracaat ettiler, Portekiz pasaportlarını aldılar. Ben bu saatten sonra İspanya'ya gitsem ne yapacağım, ne işim var orada? Burayı bırakıp hiçbir yere gidemem.
Sinagogun tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Burada yaşanan yangından sonra padişahtan 1865 yılında tadilat fermanı alınmış. Herhalde bir hasar görmüş ki tadilat yapılabilir diye ferman çıkarılmış. 1830'da İstanbul kadısının Şirket-i Hayriye için yaptığı salnamede bu yol boyunca bulunan yalıların kime ait olduğu ismen yazılmış. Şirket'-i Hayriye o zamanlar yeni kurulmuş, buraya da vapur yanaşsın diye yapılmış. Bu cadde yolu da o zamanlar dereymiş, karşıdan karşıya küçük tahta köprüler sayesinde geçilirmiş. Oradaki salnamede diyor ki; 'Dere yoluna girdiğiniz zaman sol tarafta Yahudi İbadethanesi bulunmaktadır'. Bir makale okudum, 'Kuzguncuk'taki Bet Yaakov Sinagogu 1818 yılında inşa edilmiştir' yazıyordu. O kişiye defalarca mail attım. 'Bilgiyi nereden aldınız? Bana bilgi verirseniz sevinirim' dedim. En azından ben kayıtlara geçerim burada. Cevap yazmadı. Tahminlerimize göre 200 seneyi dolduruyor. Bir sinagog daha var yukarıda. Orası da 1840'ta inşa edilmiş.
“350 kilo bombayla yakalandılar”
2000'li yıllarda sinagoglara saldırılar düzenleniyordu. Burada da öyle bir olay yaşandı mı?
2003'ün biz de büyük bir yeri var. Caddebostan'daki Sinagog'un önünde bir olay yaşandı. Yabancı bir araç görüldü. O mevkideki polis arkadaşlar arabaya yürümeye başladılar. Araç, bir tanesine çarparak kaçtı. Terör baş komiseriyle görüştük, bütün bu yolu trafiğe kapattık. Hiçbir araç girişi olmadı. 25 Ekim 2003 yani 3 hafta sonra hem Şişli hem de Şişhane'deki sinagoglar eş zamanda bombalandı. O olaydan sonra Bursa'da 16 kişilik bir grup yakalandı. Verdikleri ifadede 25 Ekim günü 350 kilo bombayla buraya da geldikleri ortaya çıktı. Caddenin kapanması burayı kurtardı. Bilmeden buradaki yüzlerce insanın hayatını kurtarmış olduk. Bu hadiselerden sonra isim ve resim vermeme kararı aldık.
6-7 Eylül olaylarını hatırlıyor musunuz?
6-7 Eylül olaylarında ben çok küçüktüm. Ama birçok şeyi çok net hatırlıyorum. Bazı şeyler insanların zihninden silinmez. Biz yukarıda oturuyorduk karşımızda emekli bir albay vardı. Dışarıdan gelenlerin önüne çıktı elinde silahla havaya 2 el ateş açtı. 'Burada bir olay yapmaya kalkışırsanız hepinizi vururum' dedi. Olay olmadı mı, ufak tefek şeyler yaşandı. Mesela yanımızdaki bina o zamanlar farklıydı, altta bir Arnavut muhallebici vardı. Camlarını kırdılar. Burada çok Rum da yaşar. Fakat burada yaşayan halk sokağa çıktı ve hepsini korudular. Ama karşı taraf maalesef ki yıkıldı.
Herhangi bir güvenlik önlemi alıyor musunuz?
Girenleri kontrol etmek durumundayız. Yahudi olup olmaması hiç önemli değil. İsrail pasaportlu esmer bir oğlan gelmişti. Adamda İsrail pasaportu var fakat ismi Arap İsmi. Benimle İbranice konuşmaya çalıştı, ben zaten İbranice bilmiyorum. Bir arkadaş var, Yahudi olduğunu söylüyor dedi. Işıkların orada durdu elinde de bir tane çekçekli çanta var. Şüphelendim. Ekipleri aradık, geldiler. 3 saat sonra telefon geldi. Adamın pasaportu sahteymiş. Arap ve Hamas'a bağlıymış atta arananlar listesindeymiş.
Kuzguncuk'ta yaşayan yedi Musevi kaldı
Turist ziyareti çok oluyor mu?
Biz çok cahiliz, araştırmayı sevmiyoruz. Adam Avustralya'dan kalkıp Kuzguncuk'a bu sinagogu ziyarete geliyor. Panama'dan geliyor. Avustralya neresi, Panama neresi, İstanbul Kuzguncuk neresi... Fransız bir adam cumartesi sabahı yanıma geldi elinde pasaportu. Ben duaya gelmek istiyorum, yukarıdaki sokakta bir pansiyon var orada kalıyorum dedi. Marsilya'da yaşıyormuş. Ben buradayım ama haberim yok öyle bir pansiyon olduğundan. Kalkıp gittim, kapıyı çaldım. 'Siz pansiyonerlik mi yapıyorsunuz' dedim. 'Evet, şu an hem Fransa'dan hem de İtalya'dan misafirlerimiz var' dedi.
Kuzguncuk'ta kaç tane Musevi yaşıyor?
1900'lerde 800 Yahudi aile varmış burada. En azından üç kişi deseniz bir aileye, iki ya da çocuk vardır ama ben tek çocuk olarak sayıyorum. 2400-2500 tane Yahudi vardır demektir bu. Ama bugün maalesef yedi kişi kaldık.
Diğer illerde yaşayan Musevilerden ziyarete gelen oluyor mu?
Antakya'dan başlasak Van, Samsun, Adana, Mersin oralarda Yahudiler vardı. Bursa, İzmir, İstanbul, Edirne buralarda daha çok vardı. Ama 1934 Trakya olaylarından sonra bu tarafa doğru göç ettiler. İzmir'den çok buraya akın oldu. Tahminen İzmir'de bugün 1500-1600 Yahudi ya var ya yok. Eskiden 15 binlerin üstündeydi. İstanbul 120.000 - 130.000 üzerindeydi. Şimdi 15.000 kişi ya var ya yok. Bir kere halk yaşlandı. Haftada beş altı vefat oluyor bir tane doğum ya oluyor ya olmuyor.
Neden nüfusta böyle bir azalma yaşandı?
1948'te İsrail kurulduktan sonra ufak bir göç oldu. 6-7 Eylül olaylarından sonra giden oldu. Maddi durumu düzelen Kadıköy'e ya da karşı tarafa taşındı. Durumu kötüye giden İsrail'e gitti. 67 ve 72 yıllarında göç dalgaları yaşandı. Fakat buna rağmen bütün yönetim kurulumuz doğma büyüme Kuzguncuklu. Eski Kuzguncuklular hala buraya gelir. Her cumartesi en az 100 kişi ibadet yapma gelir. Bayramlarda sayı daha da çoğalır. Kuzguncuk bana göre İstanbul'un en güzel yeri. Belki burada doğup büyüdüğüm için.
“Şehit torunuyum, ben de Türk kimliği taşıyorum”
Bu göçleri neye bağlıyorsunuz?
Açık konuşmak gerekirse kimisi maddi durumu bozulduğu için gitmeye çalışıyor, kimi okumak niyetiyle Amerika'ya, Kanada'ya, İngiltere'ye gidiyor. Geri dönen pek olmuyor ve ne yazık ki biraz da politik. Bugün adam Yahudi’nin ne olduğunu bilmiyor. Yahudi hiçbir tanıdığı yok. Sokakta Yahudi görsem de öldürsem diye mail atıyor, tweet atıyor. Ben Yahudi’yim dediğimde, 'Nasıl olur ağabey? Sen nasıl Yahudi’sin' diye soruyorlar. Tanımadan nasıl bu kadar önyargılı olabiliyorsunuz? 'Bana böyle anlatmadılar' diyor. Anlatmadılarsa sen anlamaya çalış, tanı. Buraya İmam Hatip Okulu'ndan, Marmara İlahiyat’tan sınıflar gelir. 3 sene önce kız öğrenci grubu geldi. Sanki annelerini babalarını kestik. Surat ifadeleri çok farklıydı. Hahambaşılıktan hoca getirdik dini soruları cevaplaması için. Yaklaşık bir buçuk saat sonra kızlar gülerek neşeli bir şekilde dışarı çıktılar. Bir tanesi geldi, 'Amca ben senden özür dilemek istiyorum' dedi. 'Ne yaptın ki özür diliyorsun' dedim. ' Ben buraya çok öngörülü geldim, sizleri bizlere hiç böyle tanıtmadılar. Nefret ediyordum, şu an kendimden utanıyorum' dedi. 'Senin bir günahın yok sana onu öyle öğreten de günah' dedim. Sen bundan sonra araştırmanı yap. Bunun gibi birçok şeyle maalesef ki karşı karşıya kalıyoruz.
Musevi olduğunuz için başka tepkiler alıyor musunuz?
İsmimi duyduklarında da şaşırıyorlar. 'Ama çok iyi Türkçe konuşuyorsunuz' diyorlar. Benim büyük büyük dedelerim gelmiş İstanbul'a, sen kaç senedir buradasın? Bir keresinde de bir milletvekili adayıyla tatsız bir şey yaşandı. Biraz ağır bir konuşma yaptı. Dayanamadım. ' Sizin Yahudilerle ne alıp veremediğiniz var, bana izah eder misiniz?' dedim. ' Ben Yahudi’yim, şehit torunuyum. Benim büyükbabam Çanakkale'de şehit olmuş, ben Kıbrıs Çıkartmasına çağırıldım. Siz ne yaptınız, sizin çocuklarınız ne yaptı?'. 'Çok özür dilerim' dedi. Yalnız benden değil bütün Yahudilerden özür dilemeniz gerekiyor. Niye bu kadar öngörülüsünüz? Biz bir babanın iki ayrı annesinden doğan insanlarız. Kulakları çınlasın bir milletvekili, biz burada Türkiye’de değil dünyada bir ilki başlatan Yahudi cemaatiyiz. Her ramazan ayında iftar gecesi veririz burada. Geçen senen 25. yılı tamamladık. Yine böyle bir gecede belediye başkanının misafiri olarak bir milletvekili geldi. Burada da o gece 170-180 kişi var. Arkadaşlar dedi biz bir babanın torunlarıyız aslında biz kuzeniz. Bu kelimelerini hiç unutmam. Bunu her yerde söyleyin dedim. Çünkü insana dokunuyor, ben de Türk kimliği taşıyorum.
0 Yorumlar